28 Kasım 2007 Çarşamba

Poyraz'ın el ve ayağını ölümsüzleştirdik :)



Sonunda daha önce blogumda bahsettiğim su BABY ART alçıları bitirebildim..Artık Poyraz'ın (inşallah kırılmazsa o zamana kadar) ilerde çocuklarına gösterebileceği el ve ayak modelleri var :) Ürünün web sayfasında nasıl yapıldığını da anlatan bir video var ancak herşey orda gösterildiği kadar tereyağdan kıl çeker gibi olmadığından, denemek isteyenlere fikir vermek açısından bizimkinin aşamalarını yazmak istedim..
Şimdi..Öncelikle kutudan 2 paket kalıp malzemesi ve 2 paket alçı çıkıyor.Bir set el, bir set de ayak modeli için..
1- Kalıp malzemesini bir kaba boşaltıp, talimatta yazdığı gibi 550-660 ml su ile mikserle iyice çırpıyorsunuz. (Önemli not: ben suyu biraz ılık yapmayı unuttuğumdan dolayı Poyraz resmen buz gibi sudan irkildi:) aman talimatta yazdığı gibi yaklaşık 20C su kullanmayı unutmayın)Dikkat edilecek nokta acele etmek çünkü bu sertleşen bir malzeme.Dolayısıyla yarım dakikayı filan geçmemeli bu çırpma faslı..
Kap olarak kestiğimiz bir pet şişe ( el içi) ve yoğurt kabı ( ayak için) kullandık..Derin olması önemli çünkü aksi durumda bebeğin el ve ayakları iyice derine girmediğinden modeller kısa olabilir..Ayrıca bizim gibi pet şişe kullanıyosanız, kestiğiniz kısımları kalın bir bantla bantlayın ki bebeğe zarar vermeyin..




Malzemenin donması yaklaşık 5 dakika filan sürüyor..Bu zaman zarfında Poyraz'ı hareketsiz tutmak için biz mama verdik :) siz de başka yöntemler kullanabilirsiniz tabi.. Malzeme donduktan sonra elini veya ayağını hafif hafif oynatarak pıt diye kalıptan çıkarabiliyorsunuz..Endişelenmeyin, bu malzeme bebeğin cildine hiç zarar vermiyormuş..gerçekten vermedi..
2- işin en zor kısmı buydu..Geri kalanı alçı işi.. Alçı konusunda dikkat edilecek nokta, miktarları iyi ayarlamak.. Paket 250 gr lık bir paket ama sizden bu malzemeyi 25, 75 ve 150 gr olarak kullanmanızı istiyorla..Nedense bu konuyu, paketi hazırlarken düşünüp önceden ayırılmış şekilde satmıyorlar..O yüzden işin sonunda "Aaaa..alçı bitmiiiş!" dememek için dikkatli kullanın paketi..
Alçıdan az bi miktar sulandırıp, çıkardığınız kalıbın içinde iyice gezdiriyorsunuz.. Bu az miktar dediğim 25 gr lık kısım işte.. Bunun sebebi , kalıpta boşluk bırakmamak ve alçıyı tamamen doldurmadan önce düz bir kalıp elde etmek..Sağa sola eğerek iyice alçıyı gezdirin..
El ve ayak için bu işlemi yaptıktan sonra kalıpları biraz donmaları için 10-15 dak beklemeye bıraktık..Bu sırada 75 gr lık kısımdan dolgu için kullanıcamız açıyı hazırladık..(El ve ayak derken her 2 alçı paketini kasdediyorum..Tek paketten ikisi için de kullanmayın çünkü miktar mefhumunuzu kaybedebilirsiniz :))
3- Alçılar hazır olunca kalıpları ağzına kadar doldurduk ve beklemeye koyulduuk.. Geç oldu herkes yattı ama ben heyecandan uyuyamadım.. Baktım babam hala uyanık, hadi baba açalım şu kalıpları dedim :) Yoğurt kabının kenarlarını bıçakla kalıptan ayırdım ve ters çevirdim..Kalıp zaten pıt diye düştü..Aynı şekilde pet şişeyi de keserek kalıbı içinden çıkardım..Sonra çok sakin bir şekilde bu yumuşak plastik halini almış malzemeyi ufak ufak koparmaya başladık..







Gördüğüm şeyler oğlumun harika el ve ayaklarıydı ve süperlerdi! El parmakları üzerindeki küçük kıl kökleri ve ayağındaki çorabın izi bile çıkmıştı, gördüklerime inanamadım..Üzerlerinde ufak tefek hava kabarcıklarından dolayı bozukluklar vardı ama bıçakla kolaylıkla temizleniyorlar endişelenmeyin..Talimatta dediği gibi hata payı sıfır çünkü malzeme donmaya başlayınca bebekler hareket edemediklerinden kalıp süper çıkıyo!
Bunlar hazır oduktan sonra dışarda sabaha kadar iyice kurumaya bıraktık..
Daha sonra alçının yeri kalan 130-150 gr 'lık kısmını hazırlayıp, paketten çıkan çerçevenin içine döktük ve modelleri buraya yapıştırdık..bunun için önceden modelleri çerçevenin sunta kısmına silikon ile tutturabilirsiniz, sonra alçıyı dökersiniz. Biz öyle yaptık, böylece sağlam şekilde çerçeveye yapıştılar..Burda hatırlatmak istediğim en önemli şey çerçeveye dökeceğiniz alçının miktarı..Biz alçıyı iyi kullanamadığımızdan az kaldı ve çerçevenin tabanını tam kapatamadık..Eğer elinizden geldiğince çok alçı bırakırsanız geriye, tabanı daha düz olur..
Daha sonra isterseniz el ve ayak modelinin ortasına bebeğinizin bir resmini de yapıştırabilirsiniz..Ben resimi bastırır bastırmaz çerçevemize yapıştıracağım..
Denemek isteyenlere kolay gelsin.. detay isteyenler lütfen sormaktan çekinmeyin..

27 Kasım 2007 Salı

Sana kırmızı çok yakışıyor!


Ananemizin ördüğü kırmızı hırkamız sonunda bitti..çok da güzel oldu..hele o ahşap düğmeler yok muuu..Aynı örnekten yeşil renk bir de yeleğimiz var..

Ona kırmızı çok yakışıyor! Öyle değil mi?

25 Kasım 2007 Pazar

Bu akşamki kitabevi ziyaretim..

Bu akşamüstü Poyraz uyuyunca kendimi dışarı attım ve koşa koşa Remzi Kitabevine gittim..Uzun zamandır almak ve okumak istediğim kitap "Secret", Poyraz için bir an önce alıp ona okumaya başlamak istediğim masal kitabı "Evvel zaman içinde", şimdi çok erken olsa da görünce çok beğenip dayanamayıp aldığım (zamanı geldiğinde bulamazsam diye) "İlk 100 sözcük" ve amcamın 5 kişilik büyük ailesine hediye etmeyi düşündüğüm " Aile takvimi" elimde, içine hala sığamayacağımı düşündüğüm harika kıyafetlerin sergilendiği vitrinlere içim giderek baka baka (ama birgün mutlaka), tıpış tıpış eve döndüm..

Secret'ı hepiniz biliyorsunuzdur, hatta belki biçoğunuz okudu..Kitap, bahsi geçen sırrı öğrendikten sonra herkesin istediği ve dilediği şeylere ulaşabileceğinden bahsediyor ; istediğimiz herkes olabilmeyi, istediğimiz herşeyi yapmayı ve istediğimiz herşeyi elde etmeyi..Kitabın arkasında rastgele bir sayfa açmamızı, hayatımızda herhangi birşeye bir cevap ,bir rehber arıyorsak kendimize sorumuzu sormayı, açtığımız bu sayfada o cevabı bulacağımızı yazıyor..Ben açtığımda önüme çıkan şey Budha'nın şu sözüydü :"Olduğumuz herşey, düşünmüş olduklarımızın sonucudur.." Elimden geldiğince iyi bir evlat, iyi bir eş ve iyi bir anne olmaya çalışıyorum, acaba öylemiyim sorusuna aradığım cevap belki de burda..

Evvel Zaman İçinde, onca masal kitabının içinde en beğendiğim oldu..Aklımda "Hergüne bir masal" kitabını almak vardı ama masallar çok kısa ve bizim bildiğimiz klasik masallardan uzak, daha ziyade hikaye gibi olduğundan vazgeçtim ve bunu aldım..İçinde dünyanın dört bir yanından masallar var ve okurken bebeğinizi/çocuğunuzu uyutacak kadar uzunlar :) Cadı ile Prenses, Küçük Kibritçi Kız,Mutlu Prens, Nazım Hikmet'ten Kör Padişah,Küçük Denizkızı, Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler gibi 25 masal var..

İlk 100 Sözcük, içinde renkler, taşıtlar,banyo keyfi,uyku vakti, yemek vakti,yiyecekler,parkta,giyecekler,oyuncaklar,ev hayvanları,çiftlik hayvanları ve vahşi hayvanlar olarak gruplanmış resimlerin bulunduğu , 12 karton sayfadan oluşan bir kitap..dediğim gibi zamanı geldiğinde kullanmak için sabırsızlanıyorum!

Aile Takvimi, meşhur takvim markası Giller tarafından basılan, Sunay Akın tarafından hazırlanmış 16 aylık bir takvim..2007-2008 eğitim dönemini kapsıyor ve max 5 kişilik bir aile için hazırlanmış..Takvimde herbir aile bireyinin küçük notlar yazabileceği sütunlar var.İçinde Sunay Akın'a ait şiirler,İstanbul Oyuncak Müzesinden resimler ve çıkartmalar var..Amcam, Nalan abla, Emir, Elif ve Ekin gibi hayatları yoğun ve koşturmaca ile geçen bir aile için güzel bir organize aracı ve bittiğinde hoş bi anı olacağını düşündüm..

24 Kasım 2007 Cumartesi

2 Ayımız bitti bileeee..

Eveeet..Ablalar,abiler..Teyzeler,amcalar..Poyraz Bey 2 ayini geride birakti..Goz acip kapayana kadar bu zaman icinde beyefendi 6kg 200 gram oldu, ve boyu 61 cm'ye ulasti..Doktorumuzun bilgisi dahilinde ve kontrolunde hala mama ve anne sutu beraber devam ediyoruz beslenmemize..İşte doktorumuz Suna hnm..


Uykularımız son 1-2 haftadır daha düzenli..Gun icinde 2-3 kez fazla uzun olmayan uykularımız var..Gece uykusuna da aksam 9 gibi yatıyoruz, gece 2 posta uyanıp besleniyoruz..Sabah 7-7,5 gibi de simariklik yapma saatimiz..Gunun en neseli gecirdigi zamanları..

Gaz durumu eskisi kadar rahatsız edici değil, ama kabızlığımız devam ediyor..Hergün 1 kez yapmasını bekliyorum ama, 2 hatta 3 gunde bir yapıyoruz.. O da merasime tabi..O bana sinyal veriyo, ben koşa koşa hazırlıklara başlıyorum..Alt açma bezimiz açılıyor, yanına nolur nolmaz 2 bez, zeytinyağı ve ıslak mendil hazırlanıyor, elektrik sobası popoya doğru çevrilip açılıyor (sıcakta debelenmeye bayılıyor çünkü :)) Bunu ara sıra normalde de yapıyorum, baya neşeleniyor ve beraber hareket edip rahatliyoruz..
Bunun dışında bu sabah ilk kez gülümsemelerine ses eklendi, resmen bir kahkahaydı..Devamı gelmedi ama güzel bir başlangıç :)

23 Kasım 2007 Cuma

Anneyle 6. Hafta diyalogları


Poyraz 1. ay sonunda anlamli ve istekli sesler cikarmaya basladi..Bunun en buyuk sebebi onunla surekli konusmamiz..İlk zamanlar bana garip geliyodu, yani sanki ne dicemi bilemiyodum ona..O bana bakıyodu ben ona :) Konuştuklarımı dinliyordum saçma sapan bi sürü kelime,ses..Once dedemiz başladı onunla uzun uzun konuşmaya, sonra anane..Sora ailece susmaz olduk..Kesinlikle cok faydasi oluyor..Poyraz 6 haftalikken artik onunla uzun uzun agulaşıyorduk..

İşin en faydalı kısmı ise bu kaydettiğim videoyu Poyraz'ı oyalamak istediğimde ona dinletiyorum..Sanki onunla konuşuyormuşum gibi cevap vermeye başlıyor,kendi sesini dinliyor..Hemen bir masal kitabı bulup on okumaya başlamak istiyorum, kafama gore bulamadım..Ona masal okurken veya onunla konuşurken kaydedicem ki sonra dinletebilim..Böylece anlamlı kelimelere alışmaya ve öğrenmeye başlayabilir..

Yorumsuz..


15 Kasım 2007 Perşembe

" Görürsün ,bir gün gibi gececek.."

Kuzenimin oglu Mustafa Efe 6,5 aylik oldu bile yaa.. zaman nasil geciyo anlamiyorum..Daha dun onun dogumunu yazmistim bu blogda..Onu her gorusumde biras daha degismis oluyo..Bu resim 3 ay once, simdi daha abi, daha erkek oldu tabi..Oldu olasi catik kaslidir, karizma yapar Efecim :)

Diyorum ki "acaba poyraz da bigun bu kadar olacak mı?".. "Ohoooo !" diyolar, " görürsün bir gün gibi gececek.." Bakalım görüces..

11 Kasım 2007 Pazar

Hayatımızdaki Hayati..


İşte bu zavallı Hayati..Ailemizin yeni ferdi..Oğlumun uyku arkadaşı olmak için çabalıyor ama.. Ne hallere düştü garip tavşan..

9 Kasım 2007 Cuma

Poyrazkolik olduk ;)


Bakmayın böle masum göründüğünde, o aslında minik bi canavar! içinden şunları geçiriyo : " Gülün bakalım gülün, ben size akşam gösteririm.."

En son bitmek bilmeyen ağlamalar yüzünden doktora gittiğimizde öğrendik ki bizim oğlumuz kısmi infantil kolik.. Kısmi diyorum çünkü ara ara geliyor bu ağlama nöbetleri..Normal koliklerde olduğu kadar dindirilemez de değil..

Kolik belirtileri şunlarmış:

Bebek sakin ve normalken, aniden ağlamaya başlar, bacaklarını karnına doğru çeker, yüzü kızarır, gözlerini tamamen kapatabileceği gibi kocaman da açabilir. Karnı şişip, gerginleşir, ellerini sıkar hatta kısa sürelerle nefesini bile tutar. Kaşlarını çatan, alnı buruşan, ağzını kocaman açıp isterik biçimde ağlayan bebeğinizi bir türlü sakinleştiremezsiniz. Bu krizler bir iki saat sürebileceği gibi ara ara bütün gün de olabilir. Çoğunlukla öğleden sonra başlayan bu huzursuzluk nöbetleri bebek yorgun düşüp uyuyuncaya kadar ya da bağırsak hareketleri düzelip gaz çıkarıncaya kadar sürebilir.

Sanki Poyraz'ı okuyorum.. Ama ilginçtir ki bu nöbetler son birkaç gündür var.. Onun gazını güzelce çıkarmaya gayret ediyorum, kendim gaz yapan herşeyden uzak duruyorum, masaj, müzik ne varsa deniyorum ama.. Neyseki kolik bebek sağlığını etkileyen birşey değil ve 3 ay sonunda kendiliğinden geçiyormuş..Bu arada anne baba sağlığı ne duruma geliyor görüces bakalım..Geceleri uyumayıp kendini kaybettiği zamanlarda ananesinin ve benim için gece hayatı başlıyor, sabaha kadar eller havaya , oh oh ! :)

En güzel sakinleştirme yöntemi saç kurutma makinesi ve elektrikli süpürge..Sanki birden başka bir dünyaya girmiş gibi sakinleşiyor, ama bende kafa kalmıyo tabi :) Daha önce Buzuki Orhan'ın kolik CD sinden bahsetmiştim, bizde işe yaramadı..çünkü Poyraz bu beyaz sesleri sek seviyor :) arada enstruman sesi istemiyor.. yeni bir CD siparişimiz var, onu bekliyorum, bakalım orjinal sesler kadar işe yarayacakmı..

Uçtu uçtu 40 uçtuuu!!!

En sonunda şu 40'ı uçurduk.. Hem yükseklere çıktık (poyraz yüksek yerlere gelsin diye) hem de uzaklara gittik, taa İzmit'e (Uzun uzun yaşasın diye) .Hem babanemizi ve halalarımızı gördük, hem Poyraz da ilk defa uzun mesafe seyahat etmiş oldu..

Ama en önce Ankara'da büyük amcasına gitti Poyraz.. Çoook güzel bir 40 çıkarma hediyesi aldı Nalan yengesinden..Boyanmış bir yumurta ve un, süslü bir kutu içinde..



Çarşamba günü yola çıktık İzmit'e doğru.. Her zamanki gibi benim sokakçı oğlum arabaya biner binmez sızdı..Ve oraya kadar emme molası dışında hiiiç uyanmadı..
1 hafta İzmit'te kaldık..Bu sırada Murat amca ve İnci teyze, Cihat amca ve Özge Teyze, Ömer amca ve Nesrin teyze, Temel dayılar, diğer Özge teyze bizi ziyarete geldi..Hatta Ankara'da daha önce yapmamıza rağmen orda bir mevlüt daha yaptık.. Sağolsun babanemiz ve halalarımız bizi süper ağırladılar.. Poyraz'ın uykusu da orda düzene girdi denebilir.. Geceleri düzenli uyumaya başladı, onunla o kadar çok konuşan kişi oldu ki, nerdeyse konuşmaya başladı :) Ben ise çok rahattım çünkü Poyraz bir o kucakta bir bu kucakta, ben yan geldim yattım :)
Gelmeden bir gün önce Poyraz çok huysuzlandı ve hiç uyumadı, sürekli ağlıyordu..Biz de aldık doktora götürdük.. Yolda bu arabacı yine uyudu tabi, doktor demesin mi :" Bu uyuyan çocuğu ne diye getirdiniz ki?" ..Sonra kontrol etti ve hiçbir şeyi olmadığını, kolik sancıları yüzünden böyle ağladığını söyledi..Gündüz fazla uyutmazsak gece rahat ediceni de.. Ayrıca 1,5 ayın sonunda kilomuzun 5kg 600 gr ve boyumuzun 58 cm olduğunu öğrendik.. Yine son bikaç gün içinde Poyraz'ın ağzında pamukçuk başladı.. Karbonatlı su ile devamlı silmek gerekiyor..E tabi biraz acıklı ve ağlama dolu seanslar ama napalım, onun iyiliği için..Şimdi daha iyi.. Gazımız ve kabızlığımız devam ediyor.. Gaz için masaj, zinco ve büyota devam..Kabızlık konusunu 2. ay kontrolümüzde doktorumuza sorucas çünkü mama değiştirmemize rağmen devam..sıklık: 2 günde 1..
Dönüş yolu harikaydı..Bolu Gerede'de yılın ilk karını gördük oğlumla..Belki Brüksel'de bu yıl kar görmeyis..Kimbilir..


2 Kasım 2007 Cuma